Bilinçaltını bir bilgisayarın hard diski olarak düşünebiliriz. Ekranda görülenler sizin gerçeğiniz veya yaşantınızdır. Yani bilinçaltınızdaki olumlu, olumsuz inançlarınızın hayatımıza yansımalarıdır. Nasıl bir bilgisayar programında direkt emir şeklinde komutlar veriliyor ise bilinçaltımız da komutlarımızı alır ve gerçekliğimize uyarlar.
Hayattan şikayet ettiğinizde bilinçaltımız şikayet ettiğiniz hayatı size vermek için talimatlarınızı sadakatle yerine getirir. Ne söylediğimize ,özellikle ‘tekrar ,tekrar’ söylediklerimize dikkat edelim.
Bilinçaltı virüs programınızı çalıştırmadığınızda dışarıdan gelen olumsuz telkinlerin etkisi altında kalabilirsiniz. Her gün arkadaşlarınızdan çok gülersek çok ağlayacağımızı, çocuğu olanın derdi olduğunu, paramız olunca düşmanlarımızın çok olacağını, hayatın zor olduğunu vs.. duyuyorsunuzdur. Devamlı dinleyince bilinçaltımız onun doğru olduğuna inanmaya başlar sonra da (çekim yasasından ötürü) gerçekliğinizde onun doğru olduğunu görürsünüz.
Hayatınızda baktığınızda bizi frenleyen bizi sınırlayan duygu ve düşüncelerimiz bizim bilinçaltı kayıtlarımızdır. Ve bunlar hayatımızı yönlendirir. Olumsuz bilinçaltı kayıtları genellikle korku olarak hayatımıza yansır.
Örnek olarak bir işyeri açmak istiyorsunuz. Bu düşünce aklınıza geldi ve düşünmeye başladınız. Karşınıza hemen bilinçaltında kayıtlı olan ne varsa o gelecektir. Eğer daha önce işyeri açma ile ilgili olumlu kayıtlar varsa onlar olumsuz kayıtlar varsa onlar gelecektir. Örnek olarak eğer daha önceden bu konuda bir yada bir kaç kez işyeri açtığınızda zarar ettiyseniz işyerini kapatmak zorunda kaldıysanız yada çevrenizden birileri bunu yaşadıysa ve sizde bunu gördüyseniz. hemen korkunuz devreye girecek ve size sen bu işi yapabilirmisin ya zara edersen, ya kapatmak zorunda kalırsan diyecektir. Korkularınız işbaşı yaptı ve sizi bir adım atmaktan engellemeye başladı. Aslında burda bilinçaltı kayıtlarının görevi sizi korumak, bilinçaltı olumlu yada olumsuz diye duyguları ayırmaz. Ona bizim bilincimiz anlam verir. Eğer sizin bilinçaltınızda işyeri açma ile ilgili korkular varsa, kesinlikle sizin işyeri açma deneyiminiz hüsranla sonuçlanır. İşyerini açarsınız ama bir süre sonra kaybetme korkusu sizi içten içe kemirmeye başlar ve sonuç hüsran olur ve sizde hemen ya ben bunu hissetmiştim dersiniz.
Tabiki hissettiniz bunu hayatınıza siz çektiniz. Olumsuzlukları düşünerek, o korkularla işyerini açtığınız için sonuçta sizin korkularınızın yansıması oldu.
Devamı Yorumu yazınca...
0 yorum:
Yorum Gönder